Davulun Sesi Uzaktan Nasıl? (Periscope Evi)

Klasiktir.

Davulun sesi uzaktan güzeldir.

Adamın biri oradan oraya gezmektedir.

İzleyicilerinin hepsi onu keyifle takip etmektedir.

O şehir senin bu şehir benim ver elini paris demektedir.

Gittiği her yerde önüne bir çok imkan serilmektedir.

Kıskanılası duygular içinde yüzmektedir.

.
.
.

Madalyonun diğer yüzü hiç görünmemektedir.

Aman şu şımarmasın diye samimi bir tavır çizmemektedir.

Bir diğeri kirletmesin diye ondan uzaklaşmaktadır.

Hevesleri kaybolmasın diye azar azar vermektedir.

Kendisine inananlar hüsrana uğramasın diye,

Kalabalığın arasında kaçınılmaz sonun yalnızlığına doğru ilerlemektedir…

Farkındalık kattığı kitlenin kaçı bu farkındalığa sahiptir diye merak etmektedir!

“Davulun Sesi Uzaktan Nasıl? (Periscope Evi)” için 11 yorum

  1. Bakmak başka şey görmek bambaşka bilirsin Halil. Bazen sadece bakarsın görmezsin, belki de göremezsin. Ama etkileşimler farkindaliklar hepsi de görmek için değil mi! Ben seni görüyorum ve biliyorum yalnız değilim. LUNATİCİM Tayfası burdalar madalyonun önünde arkasında sen ne kadarını verirsen orasında varsın Davul sağır etsin kulaklarımızı…..

  2. Son paragrafa dikkat.. hayatina farkındalık kattığına inanıyorsan sen de bu hikayenin icinde olmak icin biseyler yap.. veya uzaktan dinlemeye devam et.. tercih senin..!

  3. Tespit kasmak istemem ama ben bu durumdan herzamanda memnun kalmadığını kendi koydugun kurallar ilkeler arasında bazende boğulduğunu anladim eğer doğru anladiysam bunun ne kadar yorucu birşey olabileceğini biraz tahmin edebiliyorum kasma kendini halilcim hepimiz insanız diycem ama bir tek fire ufacık bir görmezden gelmenin ne sonuçlar doğuracağını hepimiz biliyoruz seni anlayışla karşılayanlar kadar belkide çok daha fazlası yadirgayacaktirda kaldiki bu kurallar ilkeler domino taşları gibi bir tane yıkılınca hepsi yıkılacak malesef ve joystik in yikimida anlamına gelebilir uzun vadede, bu senin hayatın senin projen çok yorucu evet ama bir o kadarda güzel biz sana destek için burdayız ne yaparsan yap hep destek tam destek halil ben bu tatil döneminin sana çok iyi geleceğine inanıyorum az kaldı sabret

  4. Boşuna uğraşmayın, acaba ben ne yaptım onunla görüşürken. Bu bahsettiği ben olabilir miyim? En iyi ihtimalle bir iki tespit kasmışımdır. Yada adam haklı ya galiba ben o an bir garip müdahale yada aptalca bir yönlendirme yaptım diyip kendinizi ıslah edin, bu adamı da kabul edin. Çünkü siz bunları yaparken o ne yapıyor biliyor musunuz? Sizinle sohbet ediyormuş gibi görünüp size en acımasız sözleri söylüyor, en vahşi davranışları uyguluyor akıl odalarında. Çünkü bazen kolum kırıldı, bacaklarım kesildi bazende aklım şaştı, kalbim sızladı kendime ve daha niceleri sizi olgunlastiracakken vicdanı bir his engel oluyor ve böyle blog yazıları doğuyor. Farkında olunması için ipuçları veriyor. Genelde tespit kasanların sol gözünü morartiyor, yonledirenleri doğruyor :))

    Neyse son olarak sol gözüme bir buz almaya gidiyorum. Yanlız Feci oldu. 🙂

  5. Çünkü en özel izleyici ben olmayalıyım duygusu. Bence o benim 🙂 Şaka bi yana bazı akşamlar tek kelime bile yazmadan tribünlere oynamadan (ki bazı izleyicilerinde çok sık gördüğüm bişey) buradaki tek özel adamı dinlemek ve anlamak (anlayabilmek ya da) zaten izleyicilerini özel yaptığını düşünüyorum . Doğru olanı yaptığın için asla yazlnızlığa da gitmeyeceğini sanıyor ve umuyorum .

  6. etrafına çizdiğin çemberin merkezinde kuralları doğadan esinlenerek muazzam bi şekilde uyguluyo oluşun takdire şayan 🙂

    “Aman şu şımarmasın diye samimi bir tavır çizmemektedir.
    Bir diğeri kirletmesin diye ondan uzaklaşmaktadır.”

    Newton yasaları misali eylemsizliklerimize uyguladığın çekim kuvveti nasıl da güzel ivme kazandırıyor bizlere ne merkeze çok çekiyosun ne de çemberin dışına çıkarıyosun.
    gerçekten de uzaktan güzel ise davulun sesi davul olmaya da uzakta olmaya da razı geliyo insan 🙂 ortaya koyduğun bu kadar fedakarlığın, haksızlık etmeden sana hakkını verebilmek zorluyo ister istemez.

  7. Davul çalar uzaklardan,
    Tınısı büyüler herkesi.
    Bir adam geçer kalabalıkların içinden,
    Yüzünde bir tebessüm, içinde bir fırtına gizli.

    Şehirler değişir, manzaralar parlar,
    Elini uzatır Paris’e, Roma’ya, belki bir başka düşe.
    İzleyenler alkışlar, hayran kalır,
    Ama kimse sormaz: “Sen nasılsın bu gidişte?”

Dilekkkkkkkkk için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Scroll to Top